Sezonun en önemli maçı geldi çattı. Bu maçla ilgili maç önü yazısı karalamak gerek diye düşünüyorum. Bakayım siz ne diyeceksiniz?
Galatasaray daha şanslı, kadroya taktiğe bakmadan söylüyorum çünkü maç başladığı gibi biterse şampiyonluk olacak ekip Galatasaray. Sakat cezalı oyuncu olmadan geliyorlar, affedilen teknik direktörleri başlarındayken hem de. Cümle arasında, af işi bence iyi oldu, bize yararlı olacaktır. Yazının son bölümünde nedenlerini anlatacağım.
Gelelim maça. Nasıl bir kadro bekliyorsunuz? Ben iki olasılık olduğunu düşünüyorum. Birincisi klasik kadroyla çıkmak elbette.
Volkan
Gökhan . Bekir . Yobo . Ziegler
Baroni . Emre
Mehmet . Alex . Stoch
Semih
Gökhan . Bekir . Yobo . Ziegler
Baroni . Emre
Mehmet . Alex . Stoch
Semih
Topu ayağında tutabilecek, panik halinde dizginleri alabilecek oyunculardan kurulu. Ve çoğunluğunun şapkadan tavşan çıkartma olasılığı var. Kimi aklı kimi fiziki gücü kim mücadelesiyle ön plana çıkabilir. Bir kısmının forma grafikleri de sevindirici elbette. Kazanmak zorunda olan bir Fenerbahçe'ye yakışan kazanacak kadro. Tribün desteğini arkasına alıp, gürültüyle rakibin üzerine çullanacak kadro. Bu oyuncuların 5 tanesinin performansının üzerine çıkması müthiş olacaktır. Mehmet, Alex, Stoch, Semih, Emre ve özellikle bu sezonki ofansif katkısıyla Baroni'nin şutları çok önemli olacak. Aynı şekilde Stoch ile Ziegler ve Mehmet ile Gökhan'ın çizgiye inen bindirmeleri önemli. Ben açıkçası Stoch-Caner arasında gidip gelirdim. Zira aşağıda de bellirteceğim üzere Stoch-Eboue eşleşmesi bizim lehimize çıkmadı Kadıköy'de. Ancak skor yapması gereken takımın biz olması nedeniyle başlarken Stoch, daha iyi geliyor sanki kulağa. Buna karşı muhtemel önlem alacaktır Terim. İki sıkıntı olasılığı var, birincisi Stoch-Eboue muhtemel eşleşmesi ki 2-2'lik son Kadıköy maçında bu sıkıntıyı açıkça gördük. İkincisi ise Semih'in, sertlikleri tolere edilmiş iki rakip stoper arasında yalnız kalması. Ben Galatasaray'ın aşağıdaki kadroyla çıkacağını düşünüyorum sahaya;
Muslera
Eboue . Semih . Ujfalusi . Hakan
Engin . Melo . Selçuk . Emre
Necati . Elmander
Eboue . Semih . Ujfalusi . Hakan
Engin . Melo . Selçuk . Emre
Necati . Elmander
Ancak sürprizleri pek seven Terim'den bir Hakan - Rieria değişikliği beklemiyor değilim. Galatasaray, yoğun pas trafiğimizi sert/sağlam oyunla bozmak isteyecektir. Bir diğer yandan pas yapmayı seven ve ileride oynayan bir rakip olduğunu da unutmamak gerek Galatasaray'ın.
Kocaman'dan aslında beklemediğim ama kafamın bir kenarında duran bir Dynamo deplasman kadrosu da var aslında. Aynı anda iki hızlı kanat oyuncusunu kullanarak oyunu rakip sahaya yığmamızı sağlamıştı. Yani Selçuk'un Emre'nin yanında olduğu, Baroni'nin daha ofansif olduğu bir diziliş. Aslında 4-3-3'e daha yakın.
Volkan
Gökhan . Bekir . Yobo . Ziegler
Selçuk . Emre
Baroni
Dia . Stoch
Bienvenu
Gökhan . Bekir . Yobo . Ziegler
Selçuk . Emre
Baroni
Dia . Stoch
Bienvenu
Galatasaray'a karşı ne yapar bu kadro? Öncelikle beklerinin çıkmasını engeller. Ancak bekler yardımlaşmalı çıkarsa bu defa bizim bekler yalnız kalırlar. Ayakları çabuk oyuncuları içeri katetmeleri sayesinde, hamle sıkıntılı stoperlere karşı avantaj sağlarlar. Bu da pozisyon ve/veya duran top kazanmamızı sağlar. Adet ve hakem davranışına göre rakibin eksilmesine de neden olabilir. Fakat Galatasaray'ın bu tip bir oyunda kanatlar ikili kapatmaya çalışacağını unutmamak gerek. Ama en önemlisi yukarıdaki kadroda Alex yok. Sakatlığı izin verdiği sürece sahada olması gerekiyor bence Alex'in, bu nedenle son paragraftaki fantaziyi geçiyorum :)
Ben oyunun 2-2'lik maç gibi seyredeceğini düşünüyorum. Gol atan takımın büyük avantaja sahip olacağını da ekleyeyim. Ancak bizim galibiyeti yakalamamız halinde mutlaka farkı arttırıp riskli hale getirmememiz gerekiyor maçı. Bu nedenle kazanmak için taraftarla birlikte saldıran Fenerbahçe'ye karşı, direnç gösterip bu atağı yumuşatmaya ve taraftarın devreden çıkmasını sağlamaya çalışacak bir Galatasaray olacaktır maçın ilk 15-20 dakikasında. Kehanet gibi oluyor ama galibiyet golünü bulmamız halinde bu defa daha akıllı olacağımız kesin. Bu durumda da Baroni ve Emre'ye büyük görev düşecek. Karakterimiz ortaya koymak için onların sükunetlerine ihtiyaç olacak bolca. Böyle bir durumda da galibiyetin sürmesi halinde ikinci yarının başında belki de ortalarında bir Stoch-Caner hamlesi gelecektir. Devamında da skora göre Alex - Selçuk, Beinvenu - Dia hamleleri de gelebilir. Gökhan'ın sakatlığı sorun zira hem eksikliği hem de Orhan'ın acemilikleri sıkıntı yaratır. Bu sezon ne yazık ki geçen sezon kadar katkı yapmayan Gökhan-Mehmet ikilisinden bu maça özel bir şeyler bekliyorum açıkçası.
Gelelim maçın risklerine. Öncelikle Terim'in sahada olması önemli. Tribündeki Terim, taraftarın dikkatini orada olacak olaylara çekecekti çünkü. Bu da kötü bir durum olurdu. Hem tribün olayından mağdur ola hem taraftar maçtan kopsun. Beşiktaş maçında, rakip seyircinin olay çıkarttığı anlarda tamamen maçtan kopmuştu tribünler. Bu nedenle iyi oldu. Ayrıca "mağduruz biz" kafasındaki rakibin motivasyonlarından birisini de kıracaktır bence. Saha içine bakınca da ciddi bir it dalaşı bekliyorum. Evet kelime oyunu yaptım, Melo-Mehmet karşılaşması birisine zarar verecektir. 2-2'lik maçın daha ilk dakikalarında Mehmet'e patlatıp kart görmeyen Melo'yu bakalım bu hareketi tekrarlaması halinde tolere edecek mi Çakır? Ve elbette Emre, Emre'nin de üzerine oynayacaktır bolca Melo, Selçuk ve Engin'le rakip takım. Elmander, Engin, Eboue, zaman zaman Selçuk ve Melo'nun hakemi aldatıcı hareketlerine dikkat edip alet olmamak gerekiyor. Ve biraz da Cüneyt Çakır'a dikkat etmek gerekiyor. Şampiyonlar Ligi yarı finali etiketiyle geliyor. Ancak kötü eyyamcı bir hakem olduğunu unutmamak gerek. Ben Gökhan'ı Ali Sami Yen'de oyundan nasıl attığını unutamıyorum. Türkiye'deki maçları da idare ediyor, duruma göre kararlar veriyor. Aynı maç içindeki benzer pozisyonlarda farklı kararlar veriyor. Bu nedenle dikkat edilmesi gereken bir hakem. Tribünlerin özellikle üzerine oynayıp, aleyhte yanlış karar vermesini engellemesi gerekiyor.
Gelelim rakibe. Aslında şampiyon bizdik, şampiyonluğumuzu ellimizden alıyorlar psikolojisi hakim. Bunu futbolcularından yöneticilerine kadar bolca hissedip dile getiriyorlar. Bu mağduriyet hislerinin etrafı ne kadar etkilediği önemli. Çakır bu tip durumlarda feci eyyamcı. Hele bir de Galatasaraylı oyuncuların Terim karakterleriyle hakeme saldırı halindeki itirazları çok önemli. Maç içinde Necati önemli bir karakter olacaktır. Toplu ve topsuz oyunda rahatsız edebilecek bir oyuncu. Tek şansımız son vuruşları iyi yapamıyor olması. Diğer yandan Elmander'in fizik gücünü kullanarak stoperleri ve kaleciyi rahatsız etmesi genelde oyun kuralları içinde olmuyor. Sürekli faul yapıp kendisini yere atan bir oyuncu. Mağduru çok iyi oynuyor ve bunu yutacak bir hakem olacak sahada. Sıkıntı yaratacaktır. Defans göbeklerinin başarılı olması sadece Melo'ya bağlı bunu da not etmek gerek.
Çok yazılır çok konuşulur ama son konuşan sahadaki çubuklular ve parçalılar olacak. İyi oynayan kazansın, iyi oynayan biz olalım. Sağlıkla, keyifle başlasın, bitsin. Sabaha kadar sevinip ikinci kupa hazırlıklarına başlayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder