Biz kendi stadımızı mı parçaladık diye sordu. Dedim Tam olarak değil, kısmen. Anlatması zor tabi. Biraz zorladım, anlattım olanları, nefret yaratmadan. Dedim ki Çok kötü davrandılar kızım bize. Peki dedi Neden bize kötü davranıyorlar baba? Dedim Bilemiyorum minik kuşum. Kötü insanlar her yerde olabilir.
Her şey karşılıklı demişti pazar günü ona Şampiyon olamadık, Galatasaray oldu biliyorsun değil mi? diye sorduğumda. Ben de onları kutlamayacağım demişti. Biz yenince onlar Ben ilgilenmiyorum maçla diyorlar ama kazanınca hemen kızdırmaya geliyorlar. Tebrik etmek gerek demiştim, onlar arkadaşın.
Ama demişti, bize şikeci diyorlar. Örneklerle anlatmaya çalıştım. Baba dedi Bu Galatasaraylılar hep böyle Beşiktaşlılar da onlara uyuyor. Dedim Olur öyle sen kimseyi takma, seni üzmeye çalışırlarsa, muhatap olmazsın olur biter.
Şampiyon olamadık, bayrağımızı asacak mıyız baba diye sordu, Çoktan astım minik kuşum, bayrağımızı asmak için başarı bekleyecek halimiz yok dedim. Sonra 12 Mayıs'ta onu stadyuma götürmediğim için ne kadar iyi ettiğimi düşündüm.
Yanımda olsaydı ne yapardım, yarın ne yapmam gerekecek sürekli bunu düşünüyorum. Türlü çareler üretiyorum kafamda, stratejiler belirliyorum. Götürmesem mi yoksa artık minik kuşumu maça? Elbette hayır. İstenen bu zaten. Başarmaya çalıştıkları bu. Önce yeni nesili soğutmaya çalışacaklar o sırada zaten nefret etmeye meyilli olanları iyice dolduracaklar. Türkiye'nin en modern, en güvenli stadyumunu ve en iyi seyirci grubunu (taraftar+seyirci) bozmak niyetindeler. İtibarsızlaştırıyorlar stadımızı. Kadınların, çocukların en rahat maç izledikleri, maça dakikalar kala rahatlıkla girilebilen, maç sonrasında dışarı çıkmanın iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar dakika olduğu yani giriş-çıkışların en rahat olduğu stadyumu terör yuvası haline getirmeye çalışıyorlar. İlk adımı attılar, çıkarttıkları olayları üstümüze yıkıyorlar.
Yapılacak şeyler belli. Ben bugün gidip kombinemi yeniledim bile. Siz de yenileyin. Beklemeyin sakın ha ceza meza diye bıkbık etmeyin sakın ha. Çocuğunuza anlatın olayları, sadece maç günleri değil her an Fenerbahçe'yi yaşatın ona. Rakibe saygıyı, toleransı da verin mutlaka. Bize yapılanları başkalarına yapmayı öğrenmesinler. Bize yaplanların yanlış olduğunu bilsinler ve başkalarına yapmasınlar. Sadece Fenerbahçe'yi sevmeyi öğretin, başka hiçbir kulübe olan nefretlerinin içlerindeki Fenerbahçe sevgisini geçmesine izin vermeyin. Öğrenecekleri tek şey var, "Önce Fenerbahçe"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder