29 Ağustos 2012 Çarşamba

ŞAMPİYONLAR LİGİ


Amaç bu. Geçen sezon TFF'nin basiretsiz, kötü niyetli, düşman yöneticileri yüzünden elimizden alınıp, bir diğer düşmanın kucağına bırakılan Şampiyonlar Ligi gruplarında oynama hakkı yeniden elimize geçebilir. Her şey elimizde. O günkü TFF yöneticilerinden birisinin bize 45 milyon Avro sözü hala yerine getirilmedi. Bir diğeri düşman kardeşte görev alıyor. Bir görevi tamamlandı yeni görev için ana gemiye çekildi. Düşmanımız bol, içeride, dışarıda. Maça geri döneyim ben en iyisi.

Evet, her şey avuçlarımızda. Ya sımsıkı tutup, gruplara tutunacağız ya da elimizden kaçırıp, bir alt turnuvadan devam edeceğiz. Bu gece 21:45'teki maçın sonunda belli olacak her şey. Bu maçı kazanıp turu geçmek sadece bu sezonun başarısı değil geçen sezon intikamı gibi bir şey yani.
Tam da bu önemli maçın öncesinde yaşanan gerginlik, şimdilik durulmuş durumda. Umarım bu "şimdilik" kelimesi, birçoğumuzun hissettiğinin tam tersidir ve gerginlik bitmiştir. Bir değerimize olan sevgimizi anlatırken bir diğerini aşağıladık üzdük. Umarım akıllanmışızdır.
Bugün neler önemli? Öncelikle, yaşanan gerginliğin uzatılmaması yani bu konudan bağımsız, tam bir destek verilmeli tribünlerden. Bu ilk gereklilik. Bunu sağlarken takımdaki oyuncuların kim olduklarını unutmamız onları sadece çubuklu giymiş neferlerimiz olarak görmemiz gerek. Bizim için, çubuklu için oynayan, sahadaki bizler. Ve unutmamamız gereken çok önemli bir şey, Aykut Kocaman'ın dün belirttiği gibi, gol yemeden oyunu sürdürmenin çok çok önemli olduğu. Yani isterse 90. dakika oynansın, oyunun gol yemeden sürüyor olması bizim için hala bir avantaj.
Ve maç öncesi neler yapmamız, neler yapmamamız gerektiğine değineyim. Öncelikle bugün beklediğim kadro aşağıdaki gibi Aykut Kocaman'dan;
Mert
Gökhan . Yobo . Egemen . Hasan Ali 
Topuz . Baroni . Topal
Krasic . Kuyt . Sow 

Bu beklediğim kadro ama ben Sow'un kanatta kaybolduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Sow'u ya ileri üçlünün göbeğinde oynatırım ki bu durumda Kuyt'u kanata taşımam gerek, ya da kanattaki Sow yerine Stoch ile başlarım. Yine orta sahayı üç kişiden oluşturacak olsaydım, sol kanada Caner'i yerleştirir, Topal'ı ya dışarıda tutardım. Ve aynı şekilde defansta Egemen'i değil Bekir'i kullanırdım. Fakat yeniden tekrarlamakta fayda var, bu oyuncularla tüm zamanını geçiren, onların fiziki ve mental durumlarını bilen kişi ben değilim. Yani buradan sallamak kolay olurdu aslında ;)
Beklediğim kadro Antep maçı kadrosu herkesin beklediği üzere. Yani yeni bir şey yazıyor sanmıyorum kendimi. Fakat Antep maçında ortaya çokça çıkan bloklar ve oyuncular arası bağlantı :) sorununu bu maçta yaşanması bize ne tip zorluklar çıkarır, tahmin etmek zor değil. Zira Emenike gibi bir forvet gücü var rakibin. Antep maçında Yobo-Egemen'in kendi aralarında, tüm defansın kendi arasında, defansın orta sahayla kopuklukları çok öne çıktı. Ben sayamadım ama Mert sanırım 5-6 tane karşı karşıya pozisyonda kaldı rakiple. 5-6 tane pozisyonda gol yememesi başarı ve açıkçası o kadar pozisyondan sadece 1 tanesi yese bile başarıydı. Bugün yiyeceği 1 gol, bize maçı uzatmak için 2, turu geçmek için 3 gole mal olacak. Bu nedenle bu tip boşlukların verilmemesi dolayısıyla bu kopukluğun yaşanmaması en büyük arzum/arzumu olacak.
Maç sahada oynanır, teknik direktörün verdiği kararlar ne kadar önemli olsa da, saha içindeki herhangi bir eylem, tüm kararları yanlış hale getirebilir. Oyun planı bozulabilir, taraftarın morali bozulabilir. Bu nedenle vereceğiniz tepkinin nelere yol açacağını hesaplayıp gidin maça. Bugün önemli bir gün. Güzel bitsin. Gazamız mübarek olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder