16 Ağustos 2012 Perşembe

EMMANUEL SERİSİ VE İKİ FARKLI TRANSFER HİKAYESİ

 
Farklı derken lafın gelişi, onu belirteyim. Evet farklar var, alıcı ve satıcılar farklı, oyuncular da. Ve bu transferleri yapanların durumları, bu kişilerin kulüplerinin durumları. Emmanuel ise ortak isimleri, kısmet işte ;)

Başlıyorum.
İsim Emmanuel Emenike. Nijeryalı oyuncu. Meşhur "Şike Davası!" isimlerinden birisi. Alınan kararda bu oyuncunun dosyası ayrıldı. 3 Temmuz sabahı başlayan operasyonda gözaltına alındı. Nedeni savcının bir yerinden uydurduğu TRANSFER ŞİKESİ idi. İddiaya göre 
08.05.2011 günü oynanan Karabükspor-Fenerbahçe maçında Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç’in, futbolcu Emmanuel Emenike’nin menajeri Erdem Konyar aracılığıyla futbolcunun maçta bilerek oynamamasını sağlayarak şike faaliyetinde bulundukları görülmüş, bunun üzerine 02.05.2011 günü Erdem Konyar hakkında da adli çalışmalara başlanmıştır.
--------------------------
Örgütün şike ve teşvik faaliyetlerinde genellikle para ödemesi yaptığı, nadiren ise Fenerbahçe takımına transfer edilme vaadinde bulunulduğu, transfer şikesi yolunun örgüt tarafından profesyonelce kullanıldığı, ekseriyetle bu futbolculara; oynadıkları takımların Fenerbahçe futbol takımıyla yapacağı maçtan önce müsabaka haftasında transfer vaadinde bulunulduğu, bu vaadden sonra anlaşma sağlanamasa dahi futbolculara;  büyük takımda oynama, elde ettiği gelirin çok daha fazlasını kazanma, tanınma, şöhret ve çevre edinme imkanı sunularak kafalarının karıştırıldığı, bu yolla şike yapılan müsabakada futbolcunun kötü oynamasının, teşvik primi verilen maçta ise iyi oynamasının hedeflendiği  (Bir sporcuya kendi takımı ile oynayacağı maçtan önce de tranfer teklif getirilebilir. Ancak bu teklif getirilirken kendi kulübüne karşı iyi oynamaması veya hiç oynamaması gibi spor ahlakına aykırı düşebilecek ve müsabaka sonucunu etkileyebilecek nitelikte öneriler yapılamaz. Yapıldığı takdirde bunun şike/şikeye teşebbüs olarak nitelenmesi olanağı ortaya çıkar. Aşağıda ayrıntılı şekilde irdelendiği üzere; Fenerbahçe SK yöneticileri veya bağlantılı şahıslar tarafından Emenike, Sezer Öztürk, Sercan Yıldırım, Serdar Kulbilge ve  Mahmut Boz; Beşiktaş SK yöneticileri ve teknik kadro  tarafından da İbrahim Akın  ve İskender Alın isimli futbolculara bu içerikte transfer tekliflere yapıldığı belirlenmiştir.)
---------------------------------
Buradan yola çıkarak savcı Mehmet Berk iddianamede şunları belirtmiş;
Emenike kolluk ifadesinde; “ kulüp doktorunun kendisini iğne ile maça çıkarmak istediğini, bunun üzerine özel doktora gittiğini ve özel doktorun kendisine sakat raporu verdiğini bu sebeple karşılaşmada oynamadığını, Sami Dinç’le 03.05.2011 günü buluşmadığını beyan etmiştir. 
Soruşturma kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 08.05.2011 günü Karabük’te oynanan Karabük – Fenerbahçe futbol müsabakasında, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütü tarafından, Karabük Spor futbolcusu Emmanuel Emenike ile; şüpheliler Mehmet Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç aracılığıyla, menajeri Erdem Konyar üzerinden; sezon sonunda Fenerbahçe’ye transferi vaat edilerek  şike amaçlı anlaşıldığı, futbolcunun maçta sakatlığını bahane ederek oynamadığı, sezon sonunda Fenerbahçe’ye transfer edildiği, ayrıca Karabük Spor camiasında etkin olan TFF çalışanı Seyit İbrahim Kalender üzerinden de şike faaliyetlerinin yürütüldüğü, bu şahsın Karabük Spor’da bazı futbolculara ulaşarak (şahsın irtibat kurduğu bu futbolcular belirlenememiştir.) kendileriyle şike amaçlı görüştüğü, Aziz Yıldırım’ın talimatları doğrultusunda hareket eden şüpheliler Alaeddin Yıldırım ve Tamer Yelkovan’ın da bu eyleme iştirak ettikleri belirlenmiştir.
Bu iddianame ile başlayan mahkemenin sonucunda, sanıkların verdikleri ifadelere rağmen ilgili kişiler hakkında gerekçeli kararda şunlar söylenmiş;
Beşiktaş – İBB Spor kupa finalinde şişe suçunda ilişkin değerlendirme bahsinde de  belirtildiği üzere; Prof. Dr. Ersan Şen; “şike suçunun konusu olan menfaat, elbette daha iyi bir kulübe transfer olmayı da kapsamına alacaktır” demektedir. (Aynı yönde bkz. Donay, a.g.e., s.155 -156.;)
Prof. Dr Mahmut Koca da bu konuya ilişkin “suçun  konusunu  kazanç  veya  sair  menfaat  oluşturur.  Bu durumda sadece para vs. gibi ekonomik menfaatler değil,  kişinin  sosyal  veya kişisel  durumunda iyileşme  sağlayan  manevi  yararlar  da  suçun  konusunu  oluşturabilecektir.  Örneğin bir futbolcuya maçta oynamaması  veya oynayıp maçın  istenilen şekilde sonuçlanmasına  katkı  yapması  için para verilmesi bu suçu oluşturabileceği  gibi, daha  büyük  bir  takıma  transfer  vaadinde  bulunulması  ya  da  cinsel  bir  takım menfaatlerin sağlanması  halinde de suç oluşur” görüşünü paylaşmaktadır.
Mahkememizce de, kendi kulüplerinde aldıkları ücretin iki üç katı teklif edilerek transfer vaadiyle şike ve teşvik suçlarının işlenebileceğini, bunun 6222 sayılı Kanun’un 11. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “kazanç veya sair menfaat” kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle başta suç örgüt lideri sanık Aziz Yıldırım’ın bizzat tüm süreci yönetmesi yanında TCK'nın 220/5. maddesindeki “örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır” hükmü yollaması ile diğer sanıklar M. Şekip Mosturoğlu’nun Sami Dinç aracılığı ile Karabükspor futbolcusu Emenike’nin menajeri Erdem Konyar’a transfer vaadiyle şike teklifinde bulunduğu ve fakat Erdem Konyar’ın özellikle 1227 nolu tape içeriği gözetildiğinde teklifi kabul ettiğine dair kesin bir delil ve emare bulunmadığı anlaşılmış, şu hale göre suçtan kendilerini kurtarmaya yönelik, oluşa aykırı, iletişim tutanaklarını izaha yönelik gerçeklikten uzak savunmalarına itibar edilmeyen adı geçen sanıkların şikeye teşebbüs suçundan cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sanıklar Alaeddin Yıldırım, Erdem Konyar, Seyit İbrahim Kalender ve Tamer Yelkovan’ın, bu müsabakaya ilişkin olarak cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmış ise de, suçlamayı reddeden savunmalarının aksine cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı kanıtlara ulaşılamadığından beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
Ve mahkemenin bu olayla ilgili ceza kararı da şöyle;
...
Sanık AZİZ YILDIRIM’ın ...
NETİCETEN ÜÇ YIL DOKUZ AY HAPİS ve BİR MİLYON ÜÇ YÜZ ON İKİ BİN BEŞ YÜZ TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
...
Sanık MEHMET ŞEKİP MOSTUROĞLU’nun ...
NETİCETEN BİR YIL ON AY ON DÖRT GÜNHAPİS ve YÜZBİNTL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanık EMMANUEL CHINENYE EMENIKE hakkında 08.05.2011 tarihinde şike suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemi ile kamu davasının iş bu dava dosyasından 5271 sayılı CMK'nın 10. maddesi uyarınca AYRILMASINA ve Mahkememizin başka bir esasına kaydına,
Yargılamanın yeni esas alacak dosya üzerinde yapılıp yürütülmesine,
Tamer Yelkovan ile Ali Yıldırım delil yetersizliği ile beraat etmişler. Diğerlerinde de delil yok aslında ama durum bu. Komedi. İddianame, kararlar ve gerekçeli kararların tamamını ve lütfen, gerekçeli kararda kaale alınmamış olan Aziz Yıldırım'ın resmi sitede yer alan savunmasını okuyun. Vicdanınız ne diyor ona bakın.
İkinci transfer hikayesine geçiyorum şimdi.
İsim Emmanuel Culio. Bu da Emmanuel, bu da rastlantı ;) Arjantinli oyuncu. Hagi zamanında Cluj'den geliyor Galatasaray'a. Terim döneminde de Arda'nın takımda kalacağı sanıldığı için Orduspor'a kiralık olarak gönderiliyor. Bu haberi Ligtv web sitesinde (http://www.ligtv.com.tr/haber/culio-ordusporda) veriyor. Culio gittikten sonra Arda'nın da ayrılması Galatasaray'da ligin başında bir sıkıntı yaratıyor. Sezon içnde Culio'nun yeni takımı Orduspor'da bazı sorunları oluyor ancak daha sonra forma giymeye devam ediyor. Ta ki sezon sonu gelene kadar. 25 Mart 2012 tarihinde Gençlerbirliği ile evinde karşılaşan Orduspor'un kadrosunda yer alan Culio, bir hafta sonra Galatasaray deplasmanı varken Culio, sezon sonunda Galatasaray'a döneceğini bu nedenle bu maçta oynamak istemediğini söylüyor. Ancak olaylar aslında daha önce başlıyor. Orduspor başkanı Nedim Türkmen (http://spor.milliyet.com.tr/terim-e-culio-ofkesi/spor/spordetay/27.03.2012/1520432/default.htm) Fatih Terim'i, Culio'nun kafasını karıştırmakla suçluyor. Bu suçlama sonrasında Galatasaray resmi bir açıklama yaparak, Nedim Türkmen'e yanıt veriyor (http://spor.milliyet.com.tr/culio-ya-kapi-kapali/spor/spordetay/28.03.2012/1520884/default.htm). Ancak yanıtında Terim''in "Arda Turan gideceğini daha önce söyleseydi Culio’yu vermezdim" sözüne de yer veriyor. Yani aslında Terim'in yeni sezon için Culio'yla konuşmuş olması gayet makul. Bunu da Mehmet Berk gibi savcıları araştırması gerekiyor aslında. Nitekim Fatih Terim  de daha sonra Telegol denilen soytarılık programında bağlanarak bunları anlatıp suçlamaları reddediyor (http://www.youtube.com/watch?v=WImypYD1LHE).
Sonuç, Culio Orduspor tarafından kadro dışı bırakılıyor. Sonuç konu Etik Kurulu'na inkal ettiriliyor. Sonuç, yok. Evet Etik Kurulu'ndan bir görüş yok daha. Nedim Türkmen peşini bıraktı mı bilemiyorum iddialarının. 
Görüş. Ben Galatasaray'ın transfer şikesi yaptığını söylemiyorum, söyleyemem. Bu tip transfer görüşmeleri olabilir. Ancak kesin olan bir şey var o da Culio'nun elinde herhangi bir rapor olmadan oynamak istememesi ve Orduspor yönetimi tarafından kadro dışı bırakılmış olduğu. Emenike'nin elinde rapor var. Emenike, kendi sağlığını düşündüğü için iğne ile oynamak istemiyor, reddediyor dayatmayı. Madem savcılık transfer şikesi diye bir şey icat etmiş, bir incelesin bakalım ilgili kişilerin görüşmelerini, kim kime ne demiş, ne vaad etmiş? Tek taraflı olmasın işler.
Necati Ateş olmasın (http://www.akdenizmanset.com/root.vol?title=necati-atesten-antalyaspora-calim&exec=page&nid=352755) , Ambramat olmasın, Burak Yılmaz olmasın. Ya da olsun da başkaları aynı konudan hapis cezasına çarptırıldığında standart sağlansın. Suçsa herkes çeksin. Değil mi adaletin bekçileri?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder