
Az kaldı, geliyor ;) 100 metreden esas duruşa geçilip, ceketler hızla iliklenecek.
... Tekrar belirtmekte yarar görmekteyiz : Galatasaray Spor Kulübü olarak bugüne kadar hiç bir kulübün, hiç bir şahsın cezalandırılması ya da verilecek cezanın şu ya da bu şekilde olması yönünde ne açık, ne de kapalı kapılar ardında bir talebimiz olmamıştır. Arkasında durduğumuz ve taviz vermeyeceğimiz tek ilke, sürecin adil, hukuka uygun ve inandırıcı biçimde yönetilmesi, futbolumuz adına kamu vicdanının tatmin olacağı kararların alınması yönünde olmuştur. Ancak bugüne kadar sabır ve iyi niyetle izlediğimiz süreçte gelinen nokta ne yazık ki, gerçeklerin “halı altına süpürülmesinden” başka bir sonuç doğurmamıştır...
Sıra | Takımlar | O | G | B | M | A | Y | AV | P |
1 | Galatasaray | 5 | 2 | 2 | 1 | 9 | 6 | +3 | 47 |
2 | Fenerbahçe | 5 | 4 | 0 | 1 | 9 | 4 | +5 | 46 |
3 | Beşiktaş | 5 | 1 | 1 | 3 | 4 | 7 | -3 | 32 |
4 | Trabzonspor | 5 | 1 | 1 | 3 | 4 | 9 | -5 | 32 |
"Son dakikaya kadar bir puanın bile kendi işine yaradığını düşünen bir rakip karşısında gösterdikleri üstün, özverili mücadeleden dolayı futbolcularımı kutluyorum. Spor kamuoyunun vicdanı olduğunu düşünüyorum. Adalet duygusunun da olduğunu düşünüyorum. Bizim maçlar da seyrediliyor, her takımın maçları seyrediliyor. Bakalım sonu ne olacak hayırlı olsun. Ülkenin spor kamuoyunun vicdanı olduğunu düşünüyorum. Orta ve uzun vadede inanıyorum ki doğrular gerçekler her zaman ortaya çıkacaktır. Geçen sene, evvelki sene, bu sene ama inşallah onarılmaz yaralar açmadan ortaya çıkar"
BİLET FİYATLARI | ||
KATEGORİ | MAÇ GÜNÜ STAD GİŞE | BİLETİX GİŞE |
Kategori 1 | 337,00 TL | 350,00 TL |
Kategori 2 | 237,00 TL | 250,00 TL |
Kategori 3 | 187,00 TL | 200,00 TL |
Kategori 4 | 137,00 TL | 150,00 TL |
Kategori 5 | 107,00 TL | 120,00 TL |
Kategori 6 | 53,00 TL | 60,00 TL |
AVANTAJ SAĞLASA DA PLAY-OFF’A KARŞIYIM
Burada araya girmek istiyorum. Zira Galatasaray camiasının büyük bir illüzyon çabası içinde olduğunu anlatmak gerekiyor. Camia tüm organlarıyla sistemin Galatasaray düşmanlığı yaptığını dikte etmeye çalışıyor. Oysa bu aptal sistemin uygulanmasına karar verildiği gün belliydi lider takıma zarar vereceği. Ancak o zaman kimse bilmiyordu elbette ligi kimin lider bitireceği. Ya da Acaba biliniyor muydu?. Yani bu aptal sistem Galatasaray'a özellikle bir düşmanlık için tasarlanmış değil. Bu sistemin ligi lider bitirecek takıma zarar vereceği ilk günden biliyordu. Devam edelim Aykut Hoca'nın açıklamalarını okumaya...Şu anda Fenerbahçe için avantaj sağlamış olması benim bu fikrimi değiştirmiyor. Puan farkı kaç olursa olsun play-off doğru bir düzen değil. 34 maçlık lig zaten yeterince zorlu ve uzun bir periyot. Bu play-off uygulamasının temel nedeni güvensizlik ortamıydı. Güvensizlik üzerine inşa edilmiş bir organizasyon oldu. Ekonomik ve yayıncı kuruluş tarafından bakmaktansa bu yönüyle değerlendirmek daha değerlidir. Önce birbirimize güvenmek zorundayız. Geri kalan her şeyi de güven ortamı üzerine inşa etmeliyiz. Bence play-off olmamalı.
GALATASARAY HİÇBİR RAKİBİNE YAKALAYAMADIĞI ÜSTÜNLÜĞÜ BİZİM ÜZERİMİZDE KURDUBizim maça gelerek değerlendirme yaparsak, 36 haftalık bütün lig periyotlamasında oynanan tüm maçlara bakıldığında Galatasaray hiçbir rakibine karşı bu kadar üstünlük kuramamıştı. Rakibimiz 34 haftada elde edemediği bir istatistiksel üstünlük sağladı. Bu oyunu Fenerbahçe’ye karşı oynayabilmiş olması anormal bir durumdu. Bize karşı neden böyle oldu, benim için asıl cevaplandırılması gereken soru bu.Son maçımızda ilk yarım saatlik periyotta takım tam ve istekliyken maç istediğimiz gibi gidiyordu. Moussa Sow’un Mehmet Topuz’un ve Alex’in sakatlanması, Caner’in gördüğü sarı kart sonrası top almaktan kaçınmaya başlaması hem oyuncu değişiklikleri hem de topu önde tutmasını planladığımız oyuncuları yeterli şekilde kullanamıyor olmamız ikinci yarı bizi çok sıkıntıya soktu. Sonuç olarak hem bizim adımıza hem de rakibimiz adına doğru bir maç değildi. Yine de galip gelmiş olmak yalanabilecek en güzel duygu.
Galatasaray ile bu sezon 3 karşılaşmaya çıktık, üçünde de rakibimizin bize karşı üstünlük kurduğu bir gerçek. Ancak yine de ilk iki maçtaki görüntü ile son maçtaki görüntü arasında fark vardı.
İlk maçın ilk 35 dakikalık bölümü çok sıkıntılı geçti. Kişisel hatalarımızın rakibimizin iştahlı oyununu biraz daha arttırmış oldu. Kişisel hatalarımızla maçı kaybettik.
İkinci maçtaki esas kurgumuz sonucu almak için rakip üzerinde baskı yaratmaktı. Ve bunu kendi sahamızda başardık, ilk 30 dakikada 2-0’a getirdiğimiz gibi 3-0, 4-0’a taşıyabilirdik skoru. Ancak 30 dakikadan sonra enerji dağılımında çok ciddi sıkıntı yaşadık. Her şeyimizi ortaya koymuştuk. Skoru aldıktan sonra sahadaki davranış biçimimiz yanlıştı. Örneğin Trabzonspor’la oynadığımız son maçta skoru korumanın topa sahip olmak olduğunu hatırladık. Oysa Galatasaray maçında skora rağmen hala son derece sert ve hızlı hücumlar yapmaya devam edince, blok olarak dengemiz bozuldu.
VOLKAN’IN UZUN TOPLARI ÇALIŞILMIŞ BİR ŞEY DEĞİLDİ
Futbol olayların şekil verdiği ve planların çok fazla işlemediği bir oyun. Çok fazla bilinmeyen var; doğa koşulları, hakem, rakibin durumu… Ben her zaman oyuna bölgelerle kademe kademe ileriye taşınmasından yanayım. Volkan’ın iki Galatasaray maçında kullandığı uzun topların gole ulaşmış olması, özellikle (Şükrü Saraçoğlu’ndaki ikinci maçtaki Moussa Sow’un golü ve son maçtaki Bienvenu’nün Stoch’un vuruşu öncesi Volkan’dan gelen uzun top) planlanmış bir şey değildi. Volkan kendisini sürekli olarak geliştiriyor. Ancak bizim ondan istediğimiz oyuna başlarken topu mümkün olduğunca stoperler, bekler ve merkez orta saha oyuncuları ile başlatmaya çalışması.
PUAN KAYIPLARI OLACAKTIR
Bu 6 maç her şeye gebe. Her sonuç her takım için mümkün. Takımların genel kaliteleri bunu gösteriyor. Biz Karabükspor’la kupa maçını da içine alan bir haftalık süreçte 2’si büyük takım olmak üzere 3 maç yapacağız. Bunun bir dönüşü elbette olacak ve önümüzdeki maçlarda alınacak sonuçlar da her yöne evrilebilir. Bu durum Galatasaray için de geçerli. Bizim 2’de 2 yapmış olmamız yolumuzun nasıl çizildiğini göstermez. Puan kayıpları da mutlaka olacaktır. Çünkü aynı takımlarla aynı hafta içerisinde 2 kez oynayacağız. Kolay bir durum değil.
TÜRBÜLANS ETKİSİNE DOĞRU GİDİYORUZ
Şu anda oynadığımız üst üste derbi maçların etkisini uçakta türbülans etkisi ile açıklayamayız, türbülansta sarsıntı o anda hissedilir. Her şey bittikten sonra geri dönüp değerlendirmek daha doğru olacaktır. Biz şu anda etap etap, maç maç gitmeye çalışıyoruz. Sanırım tarihinde ilk defa kupada yarı finale çıkmış bir takım Karabükspor, büyük bir istek duyuyor devam edebilmek için. Sonrasında üst üste Beşiktaş maçlarımız var. Her maça ayrı odaklanıyoruz. Belki tüm bu periyot sona erdikten sonra doğru değerlendirmeyi yapmak mümkün olacaktır. Hatalarımız ve doğrularımızı daha rahat görebiliriz. Uçakta türbülansa girersiniz, etkisini o anda hissedersiniz, biz şu anda böyle hissetmiyoruz. Ancak yavaş yavaş türbülans etkisine doğru yol aldığımızı da söyleyebiliriz. Sarsıntıları henüz hissetmedik ama hissedeceğimiz anlar olacaktır.
HASARI SÜREÇ BİTİNCE GÖRECEĞİZ
Büyük maçlar, bir futbolsever olarak konuşursam, çok lezzetli maçlar oluyor. Bu maçların heyecanından haz duymamak mümkün değil. Ancak sorumlu pozisyonunda durduğunuz zaman bu kadar güçlü rakiple üst üste oynamak kolay bir şey değil. Bu kadar üst üste büyük maç oynamanın bıraktığı lezzet ile yol açtığı hasarı ancak sürecin sonunda yaptığımız değerlendirme ile görebileceğiz. Ama insan bazen bu maçların arasında biraz boşluk arıyor.
SORAN OLURSA FİKRİMİZİ SÖYLERİZ
Bizim gibi sorumlu pozisyonundaki insanlara hiçbir şey sorulmadan, fikirleri alınmadan hareket etmek ne yazık ki son zamanlarda ülkemizde normalleşen bir davranış oldu. Bu güzel bir oyun. İnsanlar için önem arz ediyor ve alan işgal ediyor.
Futbolun en önemli aktörleri oyunculardır. Sonra çalıştırıcılar, hakemler, destek ekipleri, yöneticiler ve medya ile seyirciler gelir. Futbolun ana aktörlerinin bir araya gelip sorunlarını çözme durumu yok.
Ben, Fatih Hoca, Şenol Hoca, Tayfur Hoca bir araya geldik ve dedik ki, “Süper Final bize sorulmadı”… İyi de ne soruldu ki şimdiye kadar? Bizde bir sorma, araştırma kültürü yok. Başta olan insanlar, kendi kafalarına göre karar verip uygulamaya geçiyorlar. Sonrasında ne olur, doğru mudur yanlış mıdır soruları sorulmuyor. Dolayısıyla bugünkü ortam içerisinde futbolu yöneten insanlar arasından birileri çıkıp da fikrimizi alma nezaketi gösterirlerse düşüncelerimizi belirtmeye çalışırız.Bu sezon çok önemli deneyimler kazandığımız normalin dışında bir sene oldu. İyi, kötü, doğru, yanlış her şeyi içinde barındıran bir seneydi. Dolayısıyla içinde de pek çok ders barındırıyordu ama dersler bir şeyler öğrenmek isteyenler içindir.
CAS için UEFA ile anlaşma
Ferudun NİĞDELİOĞLU07.04.2012Sarı lacivertliler, Devler Ligi’ne alınmamaları nedeniyle doğan zarar için CAS’a açtığı davadan feragat edecek. Yönetim bu hamlesiyle daha fazla ceza alınmasının önüne geçecek. Fenerbahçe, önümüzdeki yıl da Avrupa’ya gidemeyecek. Ancak bunun dışında başka bir yaptırımla karşı karşıya kalmayacak. Yöneticilere verilecek cezayla kurtulmuş olacak.FENERBAHÇE ile TFF ve UEFA’yı karşı karşıya getiren gerginlik sona eriyor. 24 Ağustos 2011 tarihinde sarı lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmemesi ve ardından Devler Ligi’ne Trabzonspor’un alınması ile başlayan süreç krizi de beraberinde getirmiş, sarı lacivertliler ayağa kalkmıştı. Fenerbahçe, bunun üzerine 1 Eylül’de UEFA hakkında Uluslararası Spor Tahkim Mahkemisi’ne (CAS) 45 milyon Euro’luk dava açmıştı.
Görüşmelerden uzlaşma kararı çıktı
UEFA ile görüşmelerini sıklaştıran Fenerbahçe’nin en geç önümüzdeki hafta CAS’taki davayı çekeceği belirtiliyor. Sarı lacivertli kulüp, UEFA ile yaptığı görüşmeler sonucunda en doğru yolun uzlaşmak olduğu sonucuna ulaştı. UEFA ile masaya oturarak uzlaşma kararı alan F.Bahçe, CAS’a açtığı davadan vazgeçme kararı aldığı belirtildi. UEFA adına Asbaşkan Şenes Erzik’in yer aldığı görüşmelerde Türkiye ayağını ise Futbol Federasyonu yürütüyor.
TFF ve UEFA eş zamanlı duyuracak
Yapılan görüşmelerde sona gelindiği belirtilirken, açıklamanın önümüzdeki hafta başında yapılması bekleniyor. Hem TFF, hem UEFA, hem de Fenerbahçe eş zamanlı açıklama yapacarak konuyu tatlıya bağlayacak.
Şimdi ne olacak?
1- F.Bahçe’nin CAS’taki davasını çekmesi, 45 milyon Euro’luk tazminat isteğinden de feragat ettiği anlamına geliyor.
2- Fenerbahçe yönetimi bu hamlesiyle kulübün daha fazla cezas almasının önüne geçecek.
3- UEFA, Fenerbahçe’ye 1 yıl daha Avrupa kupalarına katılmama dışında başka bir ceza vermeyecek. Bu konuda hem TFF’ye, hem de Fenerbahçe’ye yazılı bildirim yapılacak.
4- Kulüp daha fazla ceza almaktan kurtulacak. Buna karşılık kişilere ceza verilecek.
5- Geçen sezon yok sayılacak ve şampiyonluk kupası hiçbir takıma verilmeyecek.
6- O dönem kulüplerin başarıları sonucu yapılan ödemeler taksitlendirilecek, bir kısmı geri alınacak.
7- Yapılan görüşmeler sonrası vergi affı gibi TFF affı da gündeme getirilecek.
CAS davası takvimde yok
Ferudun NİĞDELİOĞLU11.04.201227 Mayıs’ta görülmesi gereken F.Bahçe’nin davası açıklanan takvimde yer almadı. Sarı lacivertlilerin UEFA için Spor Tahkim Mahkemesi’ne açtığı 45 milyon Euro’luk davanın takvimden çıkartılması ve bu konuda açıklama yapılmaması ‘dava çekildi mi’ sorusunu yeniden akıllara getirdi...DAVANIN ÇEKİLDİĞİ DEMİRÖREN-GÜL GÖRÜŞMESİ SONRASI AÇIKLANABİLİR
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne alınmaması ve yerine Trabzonspor’un gönderilmesi nedeniyle 1 Eylül tarihinde UEFA hakkında Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) 45 milyon Euro’luk açtığı davayı geri çekeceğini açıklamıştı... Ve 27 Mayıs’ta görülmesi gereken dava CAS’ın dün açıkladığı takvimde yer almadı.
Davanın takvimden çıkartılması ve Fenerbahçe Kulübü’nden bu konuda bir açıklama gelmemesi ‘dava çekildi mi’ sorusunu bir kez daha sormamıza neden oldu.
Ortak açıklama yapılacak
CAS davasının çekildiği muhtemelen bugün ortak bir açıklama ile duyurulacak. TFF, Fenerbahçe’nin CAS davasını çektiğini, Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapacağı görüşmenin ardından büyük ihtimalle resmen açıklanacak. Fenerbahçe Kulübü’nün de eş zamanlı olarak davayı çektiğini kamuoyuna duyurması bekleniyor. CAS davasını eylül ayında açan ve UEFA ile TFF’den 45 milyon Euro tazminat isteyen sarı lacivertliler, daha önce mart ayında görülmesi gereken davayı mayıs ayına erteletmişti.
Ömer Temelli: Davayı çekmedik
Fenerbahçe yöneticisi Ömer Temelli ise twitter’dan yaptığı açıklamada davayı çekmediklerini ve sadece ileri bir tarihte olduğu için takvimde görülmediğini iddia etti. Temelli davayı çekme gibi bir durum söz konusu olursa açıklama yapacaklarını belirtti. Bu konuda Fenerbahçe Kulübü’nden görüştüğümüz bir başka yetkili de davanın temmuzda görüleceğini ve zaten her davanın CAS takviminde yer almayacağını belirtti. Konu ile ilgili ulaştığımız Fenerbahçe Kulübü’nün hukukçuları ise davanın çekilip çekilmediği konusunda bir yorum yapamayacaklarını belirtti.
CAS TAKVİMİ
Mart ayı
27 Mart
Anti doping ajansı- Türkiye Yüzme Federasyonu’nun davası
28 Mart
Raja Club Atletic ile FC Chiasso arasındaki dava
29 Mart
David Savic ve PTIO arasındaki dava
30 Mart
Real Madrid ve Brezilya Futbol Federasyonu ile Sao Paolo arasındaki dava
Nisan ayı
2 Nisan
Liao Hui ve IWF arasındaki dava
18-19 Nisan
Mohamed Bin Hamam ile FIFA arasındaki dava
26 Nisan
Chitchanok Pulsabsakul, Sukanya Srisurat, Boonnatee Klakasikit ile IWF arasındaki dava
Mayıs ayı
16 Mayıs
Alex Rasmussen ile Danimarka Milli Olimpiyat komitesi arasındaki dava
30 Mayıs
Xavier Malisse ve VDT arasındaki dava
31 Mayıs
Cercle Brugge ile Radnicki arasındaki dava
Haziran ayı
11-12 Haziran
Andrus Veerpalu ve Uluslararası Kayak Federasyonu arasındaki dava